Ey Fatıma… Ne
söylenebilirdi ki senin hakkında? Sen ki Rasulullah’ın yüreğindeki can.
Gidişlerin hammalesi bir hicran… Seni anlatmak; varlığını kelimelere sığdırmak
demek… Var mı bu kadar kelime? Duruldum. Dünya kadınlar günü kutlanılıyordu
dünyanın dört bir tarafında. Günün anlam ve önemine binaen söze Fatıma’dan
başlamaktı dileğim. Kolay değildi Fatıma’yı yazmak, anlatmak.
Kolay değildi, Hz.
Âdem’ in sevinci Havva’yı, Hz. İbrahim’i yalnız bırakmayıp hicret eden Sare’ yi
Hz. Yusuf’a sevdalanıp aşkı anlatan Züleyha’yı. Ve Meryem… Bir iffet abidesi.
Babasız bir çocuğun annesi. Rahman anlamamızı istiyor ki; kadın işte böyle bir
makam. Bir kadın babasız bir çocuğu dünyaya getirecek ve bu kadın bir iffet
sembolü olacak. Maide ile doyuracak. Bir peygamber doğuracak.
Rasullulah’tan ilk
vahyin gelip korktuğu anda, sığındığı ve bütün malını Allah yolunda feda edip, Rasüllulah
a yardım eden ilk mümin kadın Hz. Hatice’yi anlatmak...
Kadını ne
tarihlere ne zamana sığdırabiliriz. O ki ayakları altında cennet olan kadın.
Her yiğidin
arkasında bir kadın vardır. Her devletin kökünde kayı aşiretini yüzyıllara
bağlayan bir Hayme Ana vardır. Bize bu toprakları Anavatan yapan Nene Hatun’u,
Şehit Makbule’yi ve nice sayısızca Türk kadınının imanını, başarısını, hırsını,
çabasını, bağışlayıcılığını, merhametini, milleti ve vatanına olan sevgisini
sembolize eden Kurtuluş Savaşının kahramanları ve günümüzde canını dişine
katarak çalışan mücahide kadınları kelimelere sığdırmak ne mümkün.
Bizler o ulvi,
elleri öpülesi anaların evlatlarıyız. Ne mutlu bize! Ve halen görmekteyim
kadınların gözlerindeki ana şefkatini, sevda yüklü yüreklerini, merhametini,
bilgiliğini, önder kimliğini… Narin ve kırılgan olduklarından Rahman da onlara
pek fazla sorumluluk yüklememiştir.
Günümüzde hala
cephelere gözünü kırpmadan koşacak, oğullarının şehadet haberini bayram sevinci
gibi kutlayacak kadınlar. Milletini çağlara taşımak için ilim yoluna girmiş,
ilmiyle önder olan kadınlar, kızlar, evinin hizmetini sağlayan hizmetinde kusur
etmeyen, dilini kötülüklerden muhafaza eden, Salih evlatlar yetiştiren, kadınlar
nasıl anlatılır.
Allah’ın emaneti
şuuru ile kadına yaklaşmak lazım gelir. Takva ile kuşanmak hem erkeğin hem
kadının en güzel süsüdür. Kadınlara yapılan şiddet, küfür, hakaret ve her türlü
edepsizliklere göz yummak ahlakımızda, dinimizde, kültürümüzde ve geçmişimizde
olmamış, tam aksine toplumdan dışlanmıştır. Bize düşen de bu olsa gerek
Kadın demek; ana
demek, kadın demek bacı demek, kadın demek vatan demek, kadın demek bize tutulan
ayna demek, kadın demek cennetin anahtarı demek…
Darlığı, varlığa
çevirecek kadar engin ve zengin bir gönlünüz var
Bağrınız elem ve
har içinde olsa da ne çok varlığınız var
Canını Canan’a,
vatanına, evladına, eşine, dostuna, yarine ram kılan kadınlar..
Dünya kadınlar
gününüz kutlu olsun.
M. Furkan ÖNER
08.03.2018
Yorumlar
Yorum Gönder