SOSYAL MEDYA NEDİR? NEDEN ÖNEMLİDİR?

 

SOSYAL MEDYA NEDİR? NEDEN ÖNEMLİDİR?
İnternetin gelişmesiyle beraber, bizlerin günlük hayattaki düşünce ve davranışlarında da değişim ve dönüşüm yaşanmıştır. İnternet konusunu başka zaman ele alalım. Burada temelini internetin oluşturduğu ve aslında herkesin içine dahil olduğu, kimisinin şuurlu kullandığı, kimisinin de bilmediği halde bildiğini zannedip kullandığı sosyal medya kavramına değineceğiz. Hocalarımızın haklı olarak her zaman dile getirdiği, kavram karmaşasından kurtulup, kavramları öğrenerek bu işe başlayalım. Sosyal medya kavramını tanımlamadan önce, sosyal, medya ve mecra kavramlarını ayırıp ardına toplayalım.

 

İnsan doğası gereği sosyal bir varlıktır. Hiçbir işi kendi başına yapmamıştır. Zaten kendi başına yapılan iş, iş değildir. Çünkü insan yardıma, dayanışmaya, güvene, ilişki kurmaya vb. muhtaçtır. Bu muhtaçlığı veya ihtiyacı sosyalleşerek kurmak zorundadır. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak internette gelişti. Bu gelişmeyle günlük hal ve hareketlerimizi ister istemez internete aktarmaya başladık. Nasıl ki günlük hayatımızda muhatap olduğumuz kişiden geri bildirimli, (eleştiri, yorum, övgü vb.) yani çift taraflı iletişim kuruyorsak internette de bu iletişimi doğamız gereği arzuladık. Sonuç olarak “Sosyal Medya” kavramı gelişmeye başladı.  Sosyal kelimesi terim olarak; toplumlumla ilgili, toplumsal içtimai anlamına gelir. Medya kelimesi manası; iletişim ortamları veya araçlarıdır. Son olarak mecra ise iletişimin gidiş yolundan birisidir. Örneğin facebook tek başına bir mecra iken, Instagram, Facebook, Twitter, Linkedin, Tiktok vb. uygulamaların hepsini kapsayan kavramın karşılığını medya kelimesi almaktadır.  Tanımlardan anlaşılacağı üzere; online tabanlı olarak kullanıcıların içerik ürettiği, yayınladığı, paylaştığı, bilgi alışverişi yaptığı ve eğlence işlevini yerine getirdiği ağa sosyal medya denir.

Günlük hayatımızda yaptığımız; alışveriş, haber takip etme, eğlenme, sohbet etme, eğitim vb. gibi davranışlarımızı hızlı bir şekilde gelenekselden alıp dijitale taşıyoruz. Bu taşınmada en büyük rolü internet tabanlı sosyal ağlar (sosyal medya) taşıyor. Günlük hayatta kategorilere ayırdığımız farklı hal ve hareketler olduğu gibi sosyal meydanında farklı amaçta kullanılan alanları vardır. Bu yüzden en büyük hatamız, her internet tabanlı uygulamaya sosyal medya dememizdir. Bir uygulamanın sosyal medya olabilmesi için 3 temel niteliğe sahip olması gerekir. Bunlar: Etkileşimlilik, paylaşımlılık ve katılımcılıktır.

-Etkileşimlilik

Sosyal medyanın temel amacından biri, etkileşimi sağlamasıdır. Etkileşimi iyi sağlayabilmek için iletişim yönümüzün güçlü olması gerekir. Hem kişisel hem de kurumsal iletişim de gönderdiğimiz mesajın açık ve anlaşılır olması etkileşimi artıracaktır. Sosyal medyada iyi bir etkileşim için sağlam fikir düşünülmesi, fikrin üstünde analizler yapılması gerekmektedir. Sonra hangi sosyal medya platformunda etkin olacağımızın belirlenmesi gerekir.

-Paylaşımlılık

Adından da anlaşılacağı üzere, sosyal medyanın temelini oluşturan yapılardan biri de paylaşmaktır. Beğendiğimiz ve ürettiğimiz fikir, yazı, görsel vb. içerikleri başkaları ile paylaşarak etkileşimi sağlayacak ve çift yönlü iletişim ortamı oluşturacaktır.

-Katılımcılık

Sosyal medyanın son kilit taşı olan katılımcılık, kullanıcıların etkileşimi sağladığı ve paylaşımı yaptığı içeriklerden; yorum, beğeni, dislike gibi farklı aktivasyonlar göstererek sosyal medyada katılımı sağlamaktadır.


SOSYAL MEDYA NEDEN ÖNEMLİDİR?

2020’de covid-19 salgını başladığında, bu sorunun cevabını hem kişisel hem de kurumsal firmalar olarak öğrendik. Birçok sosyal alışkanlığımızı bir anda bırakıp evlere kapandık. Bu kapanış ve kısıtlamada en büyük kurtarıcımız internet oldu. Alışverişten eğitime, eğlenceden yardımlaşmaya, her alışkanlığımızı internete taşıdık.

Bir çoğumuzun sosyal medya varlığımız veriler ile aşikâr.
Zira 2020 verilerine göre Türkiye nüfusunun %64’ ü yani 54 milyonu sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanmaktadır. Bu da sosyal medyanın neden önemli olduğunun sayısal verisi. Peki sözel verisi nedir? Kullanıcılar sosyal medya da etkileşim, paylaşım ve katılımcılık sağlamaktadır demiştik. Özelikle genç jenerasyon sosyal medyayı daha aktif kullandığından bilgi eksikliklerini, gündem takiplerini ve birçok şeyi buradan takip etmektedir. Fenomenlere, ürünlere buradan ulaşıp iletişim kurma, inceleme olasılıkları yüksek. Yine gençlerin yeni trendleri buradan takip ettikleri ve trendlere katıldıkları görülüyor. Bu katılım zaman ve mekân kavramını da ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda her mecrayı hızlı keşfediyor ve hızlı içerik üretiyor.

Reklamlar ve sosyal medya

Kişiler ve kurumlar sosyal medyadaki etkileşimi fark ettiler ki özellikle geleneksel reklamdan kopup dijital reklama yöneldiler. Fakat sosyal medyanın Algoritmalarla hareket ettiklerini unutuyoruz. Reklam sadece  satış sağlamak için yapılmaz. Reklam imaj oluşturmak için yapılır. Sosyal medyada imajı oluşmamış bir kişi ve/veya işletme reklam çıktığı zaman zadece sosyal medyayı kirletir. Hedef kitlesine de ulaşamaz. Bunun önüne geçebilmek için analiz, planlama gibi adımları sabırla takip etmek gerekir. Yani profesyonel sosyal medya uzmanlarının sözünü dinlememiz lazım. Bu konuda BrandingTürkiye’yi takip edebilirsiniz. Yine bende bu konuda destek verebilirim. 😊

“Sosyal Medya İnsanı Rezil de Eder Vezir de”

Sosyal medyada her an her şey olabilir. Yani konu/gündem kıtlığı yoktur. Günümüzün dili sosyal medyadır. Kişiler her an sosyal medya içerisine istemli veya istemsiz girebilir. Örneğin Paris Saint Germain- Başakşehir maçının 4. Hakeminin ırkçı üslubu, gece yarısında hakemin itibarını alaşağı olmasına neden olmuştur. Bunun gibi nice örnek vardır. İnsanlar ve markalar sosyal medyayı kullanırken kendilerini güncellemeli, karşısında makine değil de insan ile muhatap olduğunun farkında olarak hareket etmelilerdir. Yoksa toparlayamayacakları rezillikler yapabilirler.

Ticaret alanında da sosyal medyada da karşılaştırmalar yapılmakta; hedef kitlemizi net bir şekilde görebilmekteyiz. Ürünlerin ve hizmetlerin kaliteliği kullanıcıların dikkatinden kaçmadığı için hedef kitlenin tercihleri ve dikkatleri alternatiflere çevrilmektedir.

Tüm verilerden hareketle sosyal medyanın toplumda var olan sosyal sermayeyi ortaya çıkarmada ve ortaya çıkan bu enerjinin efektif bir biçimde kullanılmasında en etkili yollardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal ağlarda kartopu etkisine benzer bir biçimde büyüyen ve gelişen toplumsal güç aynı zamanda, yanında sosyal sermayenin de oluşuvermesini sağlamaktadır. Bu büyük enerjinin doğru kullanımı bireylerin daha bilinçli bir internet kullanıcısı olmalarıyla mümkündür. İletişimde ve marka tanıtımlarında kullanımı, bireylerin ürünler hakkında daha gerçekçi ve objektif yorum yapmalarıyla sağlıklı bir yapıya kavuşacaktır. Bireyler, Facebook, Twitter ve Youtube'un sadece gündelik ve bireysel amaçlı kullanımlar için olduğunu düşünmemelidirler. Bu mecralar, bireylerin burada varım mesajı vermek için kullandıkları bir alan olmaktan çok daha fazlasını içermelidir.

Yorumlar